Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

MONŞERLERİMİZ VE MONTRÖ

Kanal İstanbul tartışmaları bütün hararetiyle devam ederken Her kafadan bir ses çıkıyor. Televizyon kanallarının değişmez tuzlukları bilir bilmez sallıyorlar. Kimine göre Kanal İstanbul denilen çılgın proje (yahu bizim çılgın değil, akıllı projelere ihtiyacımız var) Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne ciddi bir tehdit oluşturacak, kimine göreyse Kanal İstanbul’un Montrö’yle hiç bir ilgii yok.

Derken yeni devlet büyüklerimizin istihzayla “monşerler” olarak tanımladığı Dışişleri Bakanlığı mensuplarımızdan 132 emekli büyükelçi ve baş konsolos ortak bir bildiri yayınlayarak “Kanal İstanbul projesi Montrö Sözleşmesi’ni tartışmaya açacaktır” dediler. İsimlere bakıyoırum. Pek çoğu tanıdık. Dikkatimi çeken bir zamanlar AKP’nin ilk dönem dış politikasını destekleyen kimi büyükelçilerin de bildiriye imza vermiş olması.

İmza listesinde ikinci sırada adı bulunan kadim dostum emekli büyükelçi Suha Umar’ı arıyorum. Anladığım kadarıyla ortak bildiri yayınlama fikri kendisinden çıkmış. Şöyle diyor:

“İmzalarda bu kadar yüksek katılım beklemiyordum. Dediğin gibi AKP’nin ilk dönem dış politikasına destek veren kimi arkadaşımız da bildiriyi imzaladı.”

Bildiriyle ilgili fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. Ancak bildirinin sondan bir önceki paragrafına dikkat çekmeden geçmek de olmaz. Şöyle:

“Montrö Sözleşmesi’ne taraf olmayan ve sözleşmeyi Karadeniz’e dilediği gibi çıkmasının önünde engel olarak gören müttefikimiz ABD yıllardır Montrö’yü ortadan kaldırmaya veya kendisinin de taraf olacağı yeni bir sözleşme yapılmasını sağlamaya çalışmaktadır. Kanal İstanbul ve ÇED raporunda sözü edilen Çanakkale Kanalı ABD’nin Montrö’yü tartışmaya açma amacına hizmet edecektir. “

Bildirinin son bölümü de şöyle:

“Montrö’nün tartışmaya açılması Türkiye’ye bütün kazanımlarını kaybettirebilecek yaşamsal bir egemenlik ve güvenlik, kısacası gerçek bir beka sorununa yol açacaktır. Türkiye Cumhuriyeti üzerinde emelleri olan devletlerin çıkarına hizmet edecek olan Kanal İstanbul’dan vaz geçilmelidir.”

Kanal İstanbul’un çevre sorunları yaratma, deprem tetikleme tehlikelerini geçtim. Tam 132 deneyimli diplomat diyor ki: “Montrö’nün tartışmaya açılması Türkiye için beka sorunudur.”

Ey ahali! Duydunuz mu?

Ama ne yazık ki çaka çaka çifte dikiş sağlamdır, mantığıyla Mülkiye’den ancak mezun olabilenlerin eline Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasını teslim ederseniz daha çoook Montrö tartışmaları yaşarız.

Önceki ve Sonraki Yazılar