Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

İmam’a siyasi fes mi?

Bir şey uygun zamanda ve yerde olursa ve ahlaklı şekilde yaşanırsa doğrudur. Yoksa dünyanın en doğru ve güzel şeyi bu koşullar yoksa kabus gibi yanlış haline dönüşebilir.
Elbette her yurttaşın siyasi fikirlerini beyan etme ve siyasi olarak örgütlenme hakkı vardır. İmamların ve aslında  tüm diğer memurların da siyasi partilere üye olmaları ve siyasi faaliyette bulunmaları çağdaş toplumların temel özelliklerindendir.
Tıpkı çoğu Avrupa demokrasilerinde olduğu gibi !
Aslında dünyada her yerde din adamları bir şekilde ama etkin olarak yer almaktadır.
Kiminde bizde olduğu gibi “sözde” gizli , ama fiili ve yaygın olarak.
Kiminde şeffaf ve açık , meşru  ve yasal olarak.
Hangi yöntemin daha doğru olduğu çok tartışılıyor.
Nitekim , Eskişehir 2. İdare Mahkemesi , ilgili kanundaki yasağın Anayasaya aykırı olduğu iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Anayasa Mahkemesi , Diyanet İşleri Başkanlığı memurlarına ve imamlara yönelik siyaset yasağının kaldırılma talebini reddetti.
Anayasa Mahkemesi , kararın gerekçesinde şunu vurguladı :
“Demokratik ve laik devlet sisteminin, İslam dininin inançlarıyla ilgili işleri yürütmek amacıyla faaliyette bulunan bir kurum tarafından yapılabilecek olası müdahalelere karşı korumanın anayasal zorunluluk olduğu”
Buyrun burdan yakın !
Memleket ne hale getirilmiş !
Abuk sabuk “fetva” lar havada uçuşuyor.
Böyle bir karar çıkması sürpriz değil.
Camiler maalesef siyasi arena haline getiriliyor.
Bu çok tehlikelidir .
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu camilere siyaset girmemeli demekle ne kadar haklıydı !
En önemli Anayasal Kurumlardan  Anayasa Mahkemesi , yine Anayasa da idari bir organ olarak yer almış  Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan “olası müdahalelere karşı korumak” zorunluluğundan bahseden bir gerekçeli karar yayınladı.
Bu karar daha çok tartışılacağa benziyor.
İnsan malzememiz , eğitim ve ahlaki durumumuza bakıldığında bence de şu zamanda , burada çok doğru ve haklı bir karar.
Elbette Anayasa Mahkemesi’nin kararı bazılarının hoşuna gitmese de belirleyicidir .
En azından teorik olarak ve Anayasa esas alınırsa !
Ancak “fiili durum” bu işe ne der ?
Yerel mahkemelerin bile “takmadığı” yüce Anayasa Mahkemesi ne yapacak bu anayasa ihlallerinde ?
Hukuk mu , siyasi güç mü ?
Önümüzdeki kısa vadede göreceğiz !

Önceki ve Sonraki Yazılar