Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Kaos dengeleri

Soğuk savaş dönemi Sovyetler Birliği’nin ve Doğu Blok’unun dağılması sonucuyla kapandı. Ancak bu durum, iki kutuplu alışılmış dünyanın karmaşık, başka süreçlere savrulmasına yol açtı.

Dengeler alt üst oldu. 

İkinci Dünya Savaşı sonucu doğal olarak Amerikalıların etki alanında yeniden yapılanan Avrupa ülkeleri büyüdükçe ve ekonomik olarak zenginleştikçe ABD ile farklılaşma süreci de hızlandı. ABD için tek süper güç olarak kalmak kolay değildi. 


Demokrasi ve çağdaş, insan haklarına, sosyal ihtiyaçlara ve medya ve düşünce özgürlüğüne en azından kendi içinde esaslı önem veren ve anayasalarıyla buna dayanan AB yarım süper güç olma yolunda hızla büyüdü.


Ancak, ikinci Dünya Savaşı sonrası siyaset, ekonomi, kültür ve ideolojik açıdan yoğun Amerikan etkisi altından kurtulması oldukça zordu.


Avrupa siyasilerinin üzerindeki Amerikan etkisi bizimkilerinden daha derin, ideolojik ve güçlüdür.


İngiltere’ yi zaten AB ‘den saymayalım! Onlar, Ortadoğu’da da militarist CIA - MI6 – MOSSAD
sacayaklarından biri ve başta özellikle sözde İslami terörün ve etnik ayrımcılığın en ciddi dayanaklarındandır.


Başbakan Yıldırım, terör örgütlerinin ellerindeki silahların kaynaklarını doğru ve haklı olarak
açıklayıp, durumdan hoşnutsuzluğunu diplomatik bir dille net olarak açıklamıştı. İngiliz, muhtemel Avrasya Cephesinin kalbine sokulmuş kama gibidir.


Moskova, Ankara, Tahran ve Pekin’e kadar uzanacak Paris, Brüksel, Berlin hattının sırtına yüklenmiş adeta bir kamburdur. 


Unutmayalım, hayal gibi görünse de Avrasya Cephesi, yaşlı Asya ve Avrupa kıtalarında barış, huzur ve dengeli kalkınma dünyası yaratacaktır. ABD, dünyanın jandarması rolüne uygun olarak, yoksa bile bir sorun yaratıp, sorunu çözerek kendi jandarma görevine meşruiyet sağlamak zorunda hissetti kendisini. 


Savaş sanayi kanla beslenir ve en ucuz kan cehaletin yoğun ama mali kaynak veya yeraltı – yer-üstü zenginliklerinin çok olduğu bölgelerde bulunur. Cehaleti de fırsat bilip, ülke halklarını ırk, etnik köken, siyasi kutuplaşma, din, mezhep, olmadı yaşam tarzları farklılıkları kullanılarak kaos düzeni yaratılmaktadır.
Türkiye’de onlarca yıl etnik köken ve mezhep çatışması denemeleri ağır bedellere mal olmuş ama sonuçta başarılı olamamıştır.


Şimdi Ortaköy katliamında olduğu gibi doğrudan HAYAT TARZINA şiddetli saldırı yöntemleri aşamasına geçilmiştir. Öncesi maalesef bazı şeriat özlemcisi yayın organları, sosyal medya trolleri ve diyanet işlerinin açıklamaları yılbaşı kutlamaları ile ilgili kışkırtıcı ve hedef gösterici açıklamalar yoğunlaştı. Sonuç yılbaşı gecesi katliamı! Ancak Türkiye halkı yine de bu oyunu da boşa çıkarmaya muktedirdir. Bunun güzel bir örneği, çok sayıda duyarlı yurttaşın bazı sorumsuz açıklamalar ve direktifler nedeniyle sorumlular hakkında yaptıkları suç duyurusudur.

 

Bugün Ahmet’i Mehmet’e, yarın Mehmet’i Mustafa’ya, öteki gün Mustafa’yı Hasan’a… vs. kıydırmakta, bu arada emperyalist güçler hep kazanmaktadır.

Yoksul, zavallı çocuk, kadın, erkek milyonlarca insan kanı akıtarak kendi düzenlerini koruduklarını düşünenler bir gün gerçek durumla yüzleşeceklerdir.


Geliştirdikleri bilgi kirliliği kaosu, enformatik algı kaosu, siyasi ve ekonomik kaos çabaları denge değil, sonuçta dengesizliktir ve bunlar boşa çıkarılmadan huzura ulaşmamız mümkün görünmüyor. Bilinmelidir ki, Amerika’nın Vietnam’la, hatta Kore ile başlayan, Kamboçya, Afganistan, ve Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında Irak, Suriye, Kuzey Afrika ülkeleri Libya, Tunus, Mısır da milyonlarca insanın ölmesine ve yurdundan olmasına yol açan emperyalist kaos politikası tüm Asya’nın olduğu kadar, AB’nin de güvenlik ve huzurunu tehlikeye atmaktadır.
Çözüm, Avrasya Cephesi’dir.

Önceki ve Sonraki Yazılar