Süleyman Karan

Süleyman Karan

İTTİFAKLAR VE ALTERNATİFLER

Türkiye’de siyasette yenilikler çok sancılı ortaya çıkar, ama bir çıktı mı da, eğer konjonktür uygunsa, cari siyaseti iyice bir sallar. İşin garip yanı bugüne kadar bu yeniliklerin genelde merkez sağda filiz vermesidir. Ama etkili olanların sayısı çok da fazla değildir. ANAP ve AKP dışında pek de sayabileceğiniz örnek yoktur. Bunlar sanıldığı gibi liderleri sayesinde değil, farklı siyasi eğilimlerin Batı tarafından onaylanmış bir çizgide koalisyon kurmasıyla oluşmuş partilerdir. Zaten iki parti de bu tanımlamayı yalanlayacak bir açıklama yapmamıştı. Bakmayın, bugün AKP Genel Başkanı ve kurmaylarının anti-emperyalisti oynamalarına, kuruluş aşamasında icazet aldıkları yer ABD’dir, aracı olan ise AKP’nin kuruluş aşamasında dizayn yapan, sonrasında da parti içinde en etkin olan koalisyon grubu, o zamanki adıyla Cemaat, bugünkü adıyla FETÖ’dür. O zamanlar “BOP’un eşbaşkanıyım” diye böbürlenen de şimdiki AKP Genel Başkanı...

Üç yeni oluşum ve dengeler
Şimdi kulislerde ‘Avrupa Birliği’nin adamı’ diye söz ettikleri Ali Babacan’a bugünden sonra her türlü iftirayla saldıracaklar. Zira onun AKP için bir tehdit olacağının çok farkındalar. Bırakın onu, bu ittifaklar sisteminde, Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı parti bile AKP’nin temellerini sarsaracak, zira birkaç puan oy alması bile artık kolonları çatlamış AKP’yi fena hırpalayabilir.

Şimdi soru şu... Bu iki oluşum, eğer ki hayata geçerse bir de Rifat Serdaroğlu’nun başını çektiği Çoban Ateşi Hareketi siyasi aktör olarak gündeme gelirse, siyaset nasıl bir hal alır? Burada temel sorun, merkez sağın çok fazla bölünmüş olacağıdır. Aynı şekilde, aşırı sağda da Davutoğlu’nun partisiyle birlikte, üç önemli parti ortaya çıkmış olur. Yani siyasi parti sayısı fazlasıyla çeşitlenir ki, bu da ittifakların yapısını değiştirmeye sebep olur.

İttifaklara ne olur?
Peki ne olur? Büyük olasılıkla Babacan’ın liderliğindeki parti Millet İttifakı’na eklemlenir. Davutoğlu’nun partisini pek isteyen yok Millet İttifakı’nda, o sebeple o boşa düşer. Saadet Partisi bir ittifak içinde oyunu bir tık artırabileceği sonucuna varırsa eğer o zaman Davutoğlu’nun partisiyle ayrı bir ittifak yapabilir. Eğer ki İYİ Parti içindeki bazı odaklar Millet İttifakı’ndan ayrılmayı kaşır ve üçüncü bir ittifak içinde yer almak için baskı yaparsa, büyük olasılıkla o ekip tasviye edilir. Yani eğer siyasi akıl varsa İYİ Parti, Millet İttifakı’ndan ayrılmaz, ayrıkotları İYİ Parti’den ayrılır, üçüncü ittifaka katılır ya da MHP’ye döner. Eğer üçüncü ittifak söz konusu olamayacaksa, o zaman Davutoğlu’nun partisini istese de, istemese de Cumhur İttifakı kabul eder. Çoban Ateşi’nin amacı konusunda açıkçası pek bir fikrim yok, ciddi bir oluşum mu, yoksa manipülatif bir B planı mı göreceğiz.
 

Köy göründü, uzatmalar sürüyor

Cumhur İttifakı oy kaybetmeye devam edecek bu kesin. Millet İtitfakı tüm komplo girişimlerine karşın oyunu artıracak. Zira ne sınırötesi operasyon ne de bu çirkef komplolor seçmeni fazlaca etkilemiyor. Eğer ki Babacan’ın partisi de ittifaka katılırsa, CHP’liler de, İYİ Partililer de, içlerine pek sinmese de bu ittifaka onay verecektir. Eğer ki tüm sorunlara karşın HDP de oyunu yüzde 10’un üstünde tutabilirse, çok büyük olasılıkla tutacaktır, Cumhur İttifakı’nın bundan böyle iktidar olma şansı kalmayacak. Ha tabii ki Babacan’ın partisine, İYİ Parti’ye ve CHP’ye her türlü komployu kurup, anti-demokratik yollardan her türlü pisliği yapacaklarını unutmayalım. Ve tabii ki HDP’ye de... Ama ne yaparlarsa yapsınlar, artık son demlerini yaşıyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar