Tarım destekleri çiftçi ve tüketiciyi korumuyor

Tarım destekleri hakkında bakanlar kurulu kararı açıklandı. Resmi Gazete’de 18 ağustos 2017 gününde yayınlandı. Şuradan ulaşabilirsiniz.
http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/08/20170818m1.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/08/20170818m1.htm
Geçmiş yıllara göre çok bir değişiklik yok. Fark ödemesi denilen kilo başına ödenen primlerde, sadece pamukta 5 kuruş, mısırda ise 1 kuruş bir artış yapılmış. Diğer 15 üründe geçen yıla göre bir artış yok. Süt desteği Tarım Bakanlığınca belirlenecek. Mazot desteğinde bir miktar artış var. Gübrede ise destek geçen yılınkinin aynı. Gübre ve mazot desteği birlikte örneğin fındıkta dekara 13 TL, hububatta 17 TL, çeltik ve pamukta 40 TL, nohut, mercimek, kuru fasulye ve aspirde 15 TL, nadasta ise 5 TL. olarak belirlendi.
Bu tarım destekleri sistemi uzun yıllardır sürdürülüyor. Sistemi temel olarak belirleyenler IMF ve Dünya Bankası. Verilen bu desteklerin çiftçinin eline geçen fiyatı etkilememesi bilinçli olarak tasarlanmıştı. Piyasa fiyatlarını etkilememek isteniyor. Çünkü güya serbest denilen aslında hiç de serbest olmayan piyasa her kesim için ideal olanı otomatik olarak belirlediğini ileri sürüyorlar. Bu neoliberal anlayışın temel dogmalarından biri ve yerden göğe kadar yalana dayanıyor. Şimdi örneğin buğdayda dekara 17 TL. destek veriliyor. Geçenlerde buğday, arpa konusunda TMO (Toprak Mahsülleri Ofisi) alım fiyatlarını açıklamıştı. Bu fiyatlar çok düşük belirlendi. Yetmedi bir de buğday ve arpanın gümrük vergileri düşürüldü. TMO’nin gümrüksüz ithal yapmasının önü açıldı. Yani serbest diye tanımlanan piyasa aslında güçlülerin elinde. TMO de bu güçlülere alım politikası ile destek oluyor.
Fındıkta da Fisko Birlik adlı bir kooperatif var. Ancak Tarım Satış Kooperatifleri kanunu Çiller zamanda değiştirilerek devletin kooperatifleri desteklemesinin önüne geçilmişti. Bu yüzden şimdi destek yapılıyor denilsin diye TMO fındıkta alım yapacağını açıkladı. Ancak bu da destek olarak kabul edilmeyecek düzeylerde kaldı. Serbest piyasa denilen şeyi aslında İtalyan Fındık alıcısı Ferroro belirliyor. Güçlü olan o. Türkiye fındıkta dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı. Ancak uygulanan politikalar bu ürünün ucuz olarak elimizden çıkmasına yol açıyor. Milli tarım denilen bu olmamalı.
Kısacası tarım destekleri çiftçiyi ve tüketiciyi değil bir avuç yerli ve yabancı güçlülerin çıkarına hizmet etmektedir. Bunun bir an önce değiştirilmesi gerekiyor. Böyle küçük primlerle uğraşmak yerine çiftçinin eline iyi bir fiyat geçmesi için devlet müdahale etmelidir. Bu kooperatiflere alım için finansal destek sağlamak şeklinde de olabilir. Veya örneğin mandarin üreticisinin perişan olup aracıların eline düşmemesi için kooperatiflere bölgelerde yeterli soğuk hava tesisleri kurması için kredi açması şeklinde de olabilir. Primin arttırılması çare değildir. Örneğin buğday ve fındık da desteği arttıralım. Ancak piyasada çiftçi zayıf kalırsa aracılar alım fiyatlarını düşürerek artan primleri dolaylı olarak kasalarına transfer edebilirler. Piyasaya hâkim olamazsanız gerisi boş laftır.

Önceki ve Sonraki Yazılar