TEKNOLOJİ HERŞEYİ ÇÖZER Mİ?

Dünyada hangi sorunla karşılaşsak teknolojinin bunları sonuçta çözeceğine dair köksüz bir inanç hayli güçlü. En saçmalardan başlarsak, dünyada küresel iklim değişikliği ve benzeri nedenlerle hayatı sürdürmek olanaksız olduğu takdirde (ki bu hayli güçlü bir olasılık) evrende başka bir gezegene giderek yaşamı burada sürdürülebileceğine dair bir düşünce var. Stephan Hawking de bu görüşü destekliyordu. Hâlbuki böyle bir gezegende yaşamı sürdürmek mümkün olsa da tek bir kişiyi gönderebilmek için gerekli enerji ve zaman o kadar büyük ki bu olasılık pratik olarak yok sayılabilir. Küresel iklim değişikliğini sona erdirmek için karbondioksiti yere gömme konusunda da benzer sonuçsuz projeler sürdürülüyor. 


Tarımda da örneğin hassas tarımın tarım kimyasalları sorununu çözeceğine dair köksüz düşünceler var. Hassas tarıma kökten karşı çıkmak anlamsız olsa da bu gibi teknolojilerin tarım kimyasallarını sadece bir miktar azaltabileceği, buna karşılık ağır ve pahalı makine ve sistemlere ihtiyaç duyacağı çok açık. Bu ise sadece büyük şirketlerin tarım yapabileceği, insanların büyük çoğunluğunun da bunların bir nevi kölesi gibi yaşayacağı açık. Hatta köle bile olmak belki daha iyi olabilecek, çünkü önemli bir insan çoğunluğunu düpedüz oyun dışı bırakabilecekleri görülebiliyor. Bunları yazarken şüphesiz teknoloji düşmanlığı falan yapmıyoruz. Örneğin yapay zekânın pekala insanların ve doğanın yararına kullanılabileceği açık. 


Bir de topraksız tarım olayı var. 2080 yılında dünyanın buna ihtiyaç duyacağı söyleniyor. Ülkenin değişik kentlerinde bu konuda girişimler yapılıyor. Bu ve benzeri olayları açıklamak için İngilizce bir terim var: “Technological fix” . Teknolojik çözüm hatta teknolojik aldatma diye çevrilebilir. Her sorunu çözmek için buna benzer parlak düşünceler var. Ancak çoğunun altı boş ve sorunların esas çözümünü ertelemeye yol açıyor. Topraksız tarıma gelirsek, Türkiye’de daha önce tarım yapılan ve şimdi ekilmeyen 3,5 milyon hektar tarım arazisinin olduğunu biliyoruz. Sanki toprak kalmamış gibi neden topraksız tarım yapılacak. Çevreci olduğu yolundaki iddialar da pek gerçeği yansıtmıyor. Gene tarım kimyasalları kullanılıyor. Sezon sonunda kullanılan su doğaya bırakılıyor. Tesis için yoğun sermaye ve materyal kullanılıyor. 


2080 yılında bu kadar insanla dünyanın yürümeyeceği açık. Aslında küresel iklim değişikliği önlemler alınmaz ise önümüzdeki on yıllarda hayatı çekilmez hale getirecek. Teknolojik aldatmalardan başımızı alıp, aptalca tüketimi düşürmek, agroekolojik tarıma geçmek, fosil yakıtları kullanmayı bırakmak gibi önlemleri almak gerekiyor. 


Bir daha tekrar etmek gerekiyor. Teknoloji düşmanı falan değiliz. Teknolojinin bir avuç şirketin çıkarları doğrultusunda kullanımına karşıyız. Teknolojik aldatmacalara karşı dikkatli olalım. İleri teknoloji mutlaka karşımıza bilgisayar olarak çıkmaz.  
 

Önceki ve Sonraki Yazılar