ZEHİRSİZ SOFRALAR MÜMKÜN

Yediklerimiz, içtiklerimiz zehirlerden -tarım ilacı diyorlar- tamamen arındırılabilir mi? Bence evet. Ama çiftçilerimiz ve halkımızın çok önemli bir kesimi bunun mümkün olamayacağına inanıyor. Verimin düşeceği en yaygın düşünce. Oysa araştırmalar verimin başta çok az düşse de birkaç yılda toparlayarak eski düzeyine geleceğini gösteriyor.

Başta Buğday Derneği olmak üzere aralarında Tarım Ekonomisi Derneğinin de bulunduğu 95 kurum ve inisiyatifin oluşturduğu Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı  change.org web sayfasında bir imza kampanyası ile sofralarımızdan zehirleri tamamen arındırmak için harekete geçti.

http://chng.it/tJf7sybs adresine tıklayarak bu kampanyaya katılabilirsiniz.

Kampanyanın üç temel amacı şöyle açıklanıyor:

1. Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 13 etken madde (Difenacoum, ethoprophos, cyfluthrin, beta-cyfluthrin, zeta-cypermethrin, fenamiphos, formetanate X formetanate hydrochloride, methiocarb, methomyl, tefluthrin, zinc phosphide, glyphosate, malathion) öncelikle ve acilen yasaklansın.

2. Pestisitlerin tamamının 2030 yılına kadar yasaklanması, doğa dostu, zehirsiz yöntemlerle tarımsal üretim yapılması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerekli adımlar atılsın; doğa dostu tarım yöntemleri ve bu yöntemlerle tarım yapan küçük üreticiler desteklensin; üreticileri doğa dostu, zehirsiz yöntemler kullanmaya teşvik edecek politikalar uygulansın.

3. Türkiye'de tarım ve gıda ürünlerinde kullanılan pestisitlerle ilgili denetimler artırılsın, elde edilen denetim sonuçlarıyla ilgili şeffaflık sağlansın.

Görüldüğü gibi en başta hemen çok fazla zararlı 13 maddenin hemen yasaklanması talep ediliyor. Bunlar için bir gün bile beklenmemeli. Beklediğimiz her gün yeni insan ölümleri ve doğanın tahribatı anlamına geliyor. Tarım zehirlerinin tamamen yasaklanması için ise on yıllık bir süre belirlenmiş bulunuyor. Bunun için başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere birçok bakanlığa ve belediyelere de görev düşüyor. Bu kendiliğinden gerçekleşemez. Çünkü var olan tarım politikaları aslında zehirleri destekliyor. Karşı önlemler almak gerekiyor. Örneğin tarım ilaçlarına ek vergiler getirilmeli. Bu çiftçilerin hiç hoşuna gitmeyebilir. Ancak ev yapımı ilaçlar öğretilirse yaratacağı ekonomik olumsuz etki azaltılabilir. Buna karşılık ekolojik ürünlerden çiftçilerin eline daha çok gelir geçmesi için birçok şey yapılabilir. Örneğin ekolojik ürün pazarlayan kooperatiflere faizsiz kredi sağlamak, belediye ve kamu kuruluşlarının ekolojik ürün satın alarak yemekhanelerde ve yoksullara dağıtımda kullanması gibi önlemler düşünülebilir. Bir imza ile bütün bu şeyleri başlatabilirsiniz. Yapacak bir şey yok diye düşünmeyin. Hiçbir çaba boşa gitmiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar