Cumhuriyet kutlamalarının ardından

Cumhuriyetimizin 94. Yılını her yıl olduğu gibi coşkuyla kutladık.
Kutlamalara katılmanın yanında özellikle gözlemleyerek edindiğim izlenimleri sizlerle paylaşmak planındaydım.
Resmi törenler il ve ilçelerde, binlerce noktada yapıldı.
Pazar gününe tesadüf eden Milli Bayramımız Milli Eğitim’e bağlı 62.250 okulda geleceğimiz olan öğrencilerin duygulandıran kutlamalarına sahne oldu.
Önceden organize olma olanağına sahip okullar, dans ve marşlarla akıllardan silinmeyecek etkinliklerle ümidimiz oldular.
Yurtdışı temsilciliklerimizde de resmi kutlamalar yapılırken, o ülkelerde yaşayan yurttaşlarımız çağdaş etkinliklerle Cumhuriyetimizin coşkulu kutlayıcıları oldular.
Bulundukları ülkelerde edindikleri yabancı dostlarının da kutlamalara katılması ve Türk halkının Cumhuriyete verdiği önem ve kararlığı görmesi çok önemliydi.
Zira ülkemizde sürdürülen rejim düşmanı karanlık zihniyetin dış ülkelerdeki “Türkiye’de rejim mi değişiyor” sorusuna da cevap oldu.
Atatürk’ün dediği gibi “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalacağını” gördüler.
İslami uygulamalarla vahabi zihniyetli bir inanca sürüklendiğini düşünenler, ülkelerindeki
Türk vatandaşlarının Cumhuriyetin 94. yılı kutlamalarındaki heyecan ve kararlığı görünce, gerçek Türklerin modern, laik ve çağdaş nitelikli bir toplum olduğunu gördüler.
Bu yurtdışı izlenimlerini; Halk TV’de Mercek programını birlikte sunduğum usta gazeteci Ümit Zileli’nin katıldığı İngiltere’deki Cumhuriyet kutlamalarından duygulanarak aktardıklarından derledim.
Resmi törenler ve 17 milyon öğrencinin okullardaki kutlamaları bir yana 29 Ekim’de bulundukları yerlerde yıllardır gelenek haline gelen kimi meydanlarda, kimi caddelerdeki coşkulu kalabalık, diğer yıllardan çok farklıydı.
O kalabalıklarda kutlamadan öte “Cumhuriyete sahip çıkma, rejim düşmanlarına “Bu Cumhuriyet hepimizin, uyanın ve siz de sahip çıkın” dercesine bir meydan okuma vardı.
İstanbul Kadıköy’de Bağdat caddesindeki kalabalık, geçen yıllardaki gibi Suadiye’den değil, 3 kilometre öncesinden Bostancıdan başladı.
Geçen yıllarda olduğu gibi Göztepe kavşağında değil, Kızıltoprak’a kadar devam etti.
Coşkulu kalabalık geçen yıllardaki yaş ortalamasının çok altında pırıl pırıl gençlerin çoğunluğundan oluşuyordu.
Bu kutlamalardaki kalabalıkların gençler ağırlıklı belki de bir kat daha artmasının başarısı, orta yaş grubu yurttaşların yıllardır inatla sürdürdükleri mücadele azminden kaynaklanıyor.
Onlar yıllarca, gerici zihniyeti her hissettiklerinde, demokratik eylemlerin her anonsunda sokaklara koştular.
Ellerinde pankartlarla onlar, yüzler, binler, on binler oldular.
Bu yıl gördüğümüz gençlerin kalabalıklığı ve Cumhuriyeti sahiplenmesi orta yaş grubu Cumhuriyetçilerin kendilerinden sonraki nesillere verdiği bilinç ve mücadelenin zaferidir.
Rejimin kurtarılması ve Atatürk’ün gösterdiği “Çağdaş bir toplum” hedefine “Görevi devralan bu gençlerle ulaşacağımızı” gördüm.
Çok mutluyum.
Gençler, gelecek Cumhuriyet Bayramı kutlamalarımızda tekrar omuz omuza olmak dileğiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar