Kışkırtmacılık

2002 yılından beri, yani 18 senedir ülkemizin yönetimindeler. Geldiklerinde "yönetim" bilim ve sanatını bilmiyorlardı. Hâlâ da bilmiyorlar. Çünkü öğrenmeye hiç niyetleri olmadı.


Bu nedenle, "iç güdüleri" ile hareket ediyorlar. Yönetimde ipin ucunu kaçırdıklarını sezinlediklerinde, ülke ekonomisini sürdürülebilir durumda  tutamadıklarını fark ettiklerinde, iç güdüsel olarak, hemen, "hayali" bir düşman yaratıyorlar. Böylece, kendi taraftarlarını muhaliflerine karşı kışkırtıyorlar. 


Bazen, kendi kışkırtmalarına (provokasyon da deniliyor)kendileri de kapılıyorlar. örneğin Suriye'ye, Libya'ya asker gönderiyorlar. Fidan gibi çocuklarımızı oralarda boş yere kırdırıyorlar.


Gene, yönetimde acizlik çukuruna yuvarlandıkları şu günlerde, tozlu raflardan, bir başka kışkırtmaca senaryosu daha indirdiler. CHP'nin kendilerine karşı bir "darbe" planladığını, en yetkili ağızlardan duyurdular. Bu kışkırtmacaya bazı sersem sepelek yandaşlar, TV'lere, gazetelere mermi dolu kavanozlar, kucaklarındaki tüfeklerle katkıda bulundular. 


Gelip geçen, askeri ya da sivil  (AKP'nin 20 Temmuz darbesi gibi)bütün darbelerin, sonunda kendi ensesinde patladığını tüm CHP camiası bilmiyor mu ki yeni bir darbeye gözlerini kapasın? Bu hukuksuz, adaletsiz yönetim pek yakında, serbest, adil bir seçimle, tarihin karanlık sayfalarına devrilecektir. Bunun AKP yöneticileri de farkındadır. Darbe kışkırtmacasının nedeni budur.


Toplumumuza yapılan bir başka kışkırtmaca da, Barolar, TMMOB, Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği  gibi  muhalif Meslek Kuruluşlarının yasalarını değiştirmek. Böylece kendi yandaşlarının yönetime geleceğini umuyorlar.


Nasıl korkuyorlar! Aslında bu kuruluşların iktidar için hiç korkulacak bir tarafları yok. İş yavaşlatma eylemi yapamazlar; grev hiç yapamazlar. Validen izin almadan, Genel Merkezlerinden çıkıp, en yakın Atatürk anıtına yürüyerek bir çiçek bırakamazlar. Tek yapabildikleri, yönetimin hukuka, ahlaka, adalete aykırı bir işlemini gördüklerinde, bir sayfalık bir "kamu oyuna duyuru" kaleme almaktır.Onu da yandaş medya görmezden gelir. Savcılarsa üzerine atlar. Gariban yöneticiler, nezarethanelerde, tutuk evlerinde çile çekerler.


Bunu iktidar sahipleri bilmiyorlar mı sanıyorsunuz. Bal gibi biliyorlar. Ne var ki bu yolla, diplomasızlar diplomalılardan, bir mesleği olmayanlar meslek sahiplerinden öç alıyorlar.


Bana öyle geliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar