Tarım yoksa yaşam da yok!

Adı Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği…

1978 yılında TUSİAD’dan sonra Türkiye’de kurulan ikinci iş insanı derneği…

Betonun, demir çeliğin, sacın, çimentonun, otomobilin yenilen-içilen şeyler olmadığının farkında olan BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar ve yeni yönetimi tarımı önceleyen, tarımın önemini vurgulayan adımlar atıyorlar.

Daha önce tarımın durumuyla ilgili bir rapor açıklamışlardı (internet sitesinde görebilirsiniz).

Geçtiğimiz günlerde Bursa’da akademik oda temsilcilerini, iş insanlarını, demokratik kuruluşları ve de basını çağırarak, Türkiye’nin en önemli tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım’a tarımın sorunlarını anlattırdılar.

 

****

 

BUSİAD’ın Bursa’nın orta yerinde Kültürpark’taki ‘Cennet bahçesinde’ kürsüye önce Başkan Buğra Küçükkayalar çıktı.

Bursa Türkiye’nin üretim üssüdür” şeklinde özlü sözle konuşmasına başlayan Küçükkayalar, sanayi lehine tarımsal alanların kaybedilmemesi gerektiğinin altını çizdi:

Tarım, sanayi ve turizm üçlü bir şekilde, birbirlerini engellemeden yol almadırlar.”

 

 

 

****

 

Ekip çalışmasının önemini bilen Buğra Küçükkayalar konuşmasının ardından Gıda ve Tarım Uzmanlık Grubu (Sanayicileri görüyor musunuz, bu konuda bir de özel komisyon kurdular) Başkanı, Türkiye’nin en eski sanayi kuruluşlarından Emek Yağ’ın beşinci kuşak yöneticilerinden Yasemin Uyar Duman’a devretti kürsüyü…

Yasemin Duman da hem tarım hem sanayinin birlikte büyüyebileceğine üç ülkeyi örnek vererek açıkladı.

Amerika, Almanya ve Hollanda…

Üçü de sanayide ilerde, üçü de tarım ihracatında şampiyon olan ülkeler.

Yasemin Duman sözünü şöyle tamamladı:

Tarım yoksa hayat da yok!”

 

 

 

****

 

Sunuş konuşmalarının ardından Dünya Gazetesi Yazarı Ali Ekber Yıldırım mikrofonu aldı.

Kendisine her yerde ‘Açlık, kıtlık olur mu?” sorularının yöneltildiğini ifade eden Yıldırım, “Üretirsek açlık da olmaz, kıtlık da olmaz” diyerek yanıtladı bu soruyu…

Sonra birtakım sayılar verdi.

Türkiye’nin toplam üretiminin yani GSMH’nin yüzde 5,6’sını tarımın oluşturduğunu, bunun 45.8 milyar dolara denk geldiğini söyledi.

Tarımda 5 milyon kişinin istihdam edildiğinin altını çizdikten sonra Türkiye’nin tarım potansiyelini nesnel bir şekilde ortaya koydu.

Kuru meyvelerde kendimize fazlasıyla yettiğimizi, fazlasını ihraç ettiğimizi, yaş meyve-sebzede ancak kendimize yettiğimizi, Ayçiçek, soya gibi tarımsal ürünlerde ise dışa bağımlı olduğumuzu dile getirdi.

 

Hayvan yemi olarak da kullanılan soyada kötü durumda olduğumuza, ancak yüzde 5’ini ürettiğimize dikkat çekti. Mercimek konusunda da benzer bir tablonun olduğunu kaydetti.

 

 

 

****

 

Ayrıntılara boğmak istemem ama Ali Ekber Yıldırım sonuç olarak dedi ki:

Resmi rakamlara göre 3 milyon hektar ekilemeyen arazi var. Daha fazla olduğunu düşünüyorum. Tarım savunma sanayi kadar önemli. Tarımı bir yük olarak görmemek lazım. Zengin toprakların fakir insanı olmayı hak etmiyoruz.”

 

****

 

Bu yazının dipnotu: Bursa’yı yakından izleyen Ali Ekber Yıldırım, bu köşeden sürekli feryat ettiğimiz konuyu da net bir şekilde dile getirdi:

Sanayi tesisleri tarım arazilerini işgal ediyor.”

 

SÖZ SIRASI KONUKLARDA!

 

Toplantının bu bölümü bir tür foruma dönüştü. Pek çok konuk söz aldı, düşüncelerini ifade etti, soru sordu.

Bursa Yaş Sebze Meyve İhracatçıların Başkanı Özkan Kamiloğlu Türkiye’nin 32 milyar dolarlık bir tarım ihracatı yaptığını belirterek, “Bu ihracat nettir. İçinde ithalat yoktur” dedi.

Ki, gerçekten çok önemli bir saptama…

Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Dr. Fevzi Çakmak ise iklim krizi ve su kıtlığına dikkat çekerek, “Su zengini bir ülke değiliz. Ancak zengin gibi kullanıyoruz. Bu hoyratça kullanımı durdurmalıyız” diye konuştu.

Bursa Büyükşehir eski Belediye Başkanı Erdem Saker de çiftçinin kooperatifleşmesi gerektiğini belirtti ve Bursa’da Santa Maria armut üretimini örnek verdi.

Ali Ekber Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çiftçiye destek vermek için kooperatifleşmeyi şart koştuğunu, bunun sonucu olarak Tire ve Bademli kooperatiflerinin kurulduğunu, başarılı işler yaptığını anlattı.

İşinsanı Yakup Altunöz de “Dileyen dilediği yere fabrika kuruyor. Bu olmaz. Bursa’da 23 tane sanayi bölgesi var, yarısı resmi yarısı kaçak…Bunun önüne geçmek lazım” dedi.

Türkiye’nin önemli sanayi kuruluşlarından, tarımsal alanda da faaliyet gösteren Orhan Holding’in genel müdürlerinden Şefik Yiğit çok açık konuştu: “Aç kalacaksınız. Genç nüfus gidiyor. Tarımdan kopan bir daha geri dönmez, aç kalmak istemiyorsak, çiftçiye, köylüye para vermemiz lazım” diye konuştu.

Bursa Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Melike Baysal da hayvansal proteinin insan gelişimindeki öneminden ve güvenli gıdanın zorunluluğundan söz ederek şunları söyledi:

Bir kısmımız güvenli gıdaya ulaşamayacak, bir kısmımız parasını versek bile alamayacak. Benim meslektaşlarım kırsalda muayenehanelerini kapatıyorlar. Küçük işletmeciler hayvancılıktan uzaklaştırıldı. Türkiye’de dişi hayvanların kesimi yasak ama katliam derecesinde gebe hayvanlar bile kesiliyor. Bir veteriner hekim olarak gönlüm hayvan refahının gözetildiği bir hayvancılık yapılmasından yana…”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar