Ahmet Hakan: Çekin pis ellerinizi Atatürk'ün üzerinden!

Ahmet Hakan: Çekin pis ellerinizi Atatürk'ün üzerinden!

Gazeteci Ahmet Hakan, geçtiğimiz günlerde Atatürk'ün iç çamaşırlarının satışa sunulmasına sert tepki göstererek "O Atatürk tüccarlarına sesleniyorum" dedi.

Gazeteci ve Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Atatürk'ün iç çamaşırlarının satışa sunulmasına ve bu işin ticarete dönüşmesine sert tepki gösterdi.

Hakan, bi çok konuya değinirken Atatürk Havaalanı'nın taşınma sürecine de değindi.

"Büyük havaalanı taşınması, öyle muazzam bir başarıyla gerçekleşti ki..." diyen Hakan, "Şimdi her tarafta kısık sesle tezvirat yapan o tipleri arıyorum" ifadelerini kullandı. 

Gündemle ilgili birçok konuya değinen Ahmet Hakan'ın "Çekin pis ellerinizi Atatürk'ün üzerinden" başlıklı yazısı ve ilgili bölümleri şu şekilde:

İKİ aşamalı bir olay gerçekleşti:

*

- AŞAMA BİR: “İstanbul Müzayede” adı verilen bir ticarethane, “Atatürk ticareti” dediğimiz olguyu iyice azıtarak... “Atatürk’ün iç çamaşırları” diye bir şey uydurup satışa sunma terbiyesizliğine ve çirkinliğine imza attı.

*

- AŞAMA İKİ: Atatürk ticaretini iyice azıtan bu ticarethanenin yaptığı terbiyesizliği bahane eden bir grup Atatürk düşmanı da “iç çamaşırı” kavramından hareketle Atatürk’e hakaret üstüne hakaret etti.

*

Hem o Atatürk tüccarlarına, hem de Atatürk’e hakaret için fırsat kollayanlara sesleniyorum:

ÇEKİN PİS ELLERİNİZİ ATATÜRK’ÜN ÜZERİNDEN!

İnsanlar işte böyle ikiye ayrılmalılar

- BİR: Utananlar.

- İKİ: Utanmayanlar.

*

- BİR: Vicdanının sesini dinleyenler.

- İKİ: Vicdanının sesine kulak vermeyenler.

*

- BİR: Hakkaniyette bağlılıktan milim sapmayanlar.

- İKİ: Hakkaniyeti zerre kadar iplemeyenler.

*

- BİR: Yüzü kızaranlar.

- İKİ: Yüzü kızarmayanlar.

*

- BİR: Kendi tarafının hatalarını hiç çekinmeden ifade edebilenler.

- İKİ: Kendi taraflarının hatalarını milim görmeyenler.

*

- BİR: Mahcup olabilenler.

- İKİ: Mahcup olmayanlar.

*

- BİR: Rezil olabilenler.

- İKİ: Asla rezil olamayanlar.

*

- BİR: Kendisine yapılmasını istemedikleri şeyleri başkasına yapmayanlar.

- İKİ: Kendisine yapılmasını istemedikleri şeyleri başkasına yapanlar.

*

- BİR: Empatiye zirve yaptıranlar.

- İKİ: Empatiyi yerin dibine sokanlar.

*

- BİR: Namuslular.

- İKİ: Namussuzlar.

ALOOOO! MAHMUT TANAL?

HATIRLIYORUM:

AK Parti, “Haydi Bismillah” diye bir seçim şarkısı yapmıştı.

CHP’li Mahmut Tanal da “Besmele dini bir kavramdır, seçimde kullanılamaz” diye YSK’ya başvurup şarkıyı yasaklatmıştı.

Hop! Geliyoruz bugüne...

CHP’den Ankara’ya başkan seçilen Mansur Yavaş’ın...

Ankara’da astırdığı teşekkür pankartlarında “Hep birlikte... Haydi Bismillah...” yazılı.

Mahmut Tanal!

Bir yerlere müracaat edecek misiniz?

Dini kavramlar, seçim zaferlerinde kullanılamaz falan diye...

Alooo!

Sesim geliyor mu Mahmut Tanal? 

BEKAYI SOLLAYAN SORUN: KARŞILIKLI GÜVENSİZLİK

TRT, başvuruda bulundu.

“Oy sayımı yapılan yerlerden canlı yayın yapalım” diye...

Benim bildiğim şunlardır:

- Canlı yayın varsa... Hile hurda falan olmaz.

- Canlı yayın, her türlü alaverenin panzehiridir.

- Canlı yayın demek, şeffaflığın zirvesi demektir.

Fakat o da ne!

Muhaliflerin hemen hepsi...

- Kim bilir yine hangi oyunu oynayacaklar!

- Vardır kesin bir hinlik bu işin içinde!

- Kesin bir numara çekecekler!

Falan demeye başladılar.

Kimse de çıkıp...

“Yahu söz konusu olan canlı yayın... Nasıl bir numara çevrilebilir ki? Canlı yayın demek, numara yapmayı imkânsız kılmak demektir... Yapmayın Allah aşkına”falan demedi, diyemedi.

Size bir şey söyleyeyim mi?

Bu kadar büyük güvensizlik, beka sorunundan bile daha büyük bir sorun.

BÜYÜK TAŞINMAYA ÖVGÜ

NE zaman üç-beş kişiyle bir araya gelsem...

Hemen başlıyorlardı kısık sesle konuşmaya:

- Taşınamazlar.

- Göreceksiniz, fiyasko olacak.

- Nisanda bu işin bitmesi mümkün değil.

- Ellerine yüzlerine bulaştıracaklar.

*

Büyük havaalanı taşınması, öyle muazzam bir başarıyla gerçekleşti ki...

Şimdi her tarafta kısık sesle tezvirat yapan o tipleri arıyorum.

Kendilerine iki çift laf etmek üzere...

GİTTİ/GELDİ

- GİTTİ: “Makarna, kömür için oy verenler” falan...

*

- GELDİ: “Bir soğana, bir patatese oyunu satanlar” falan...

Yazının tamamı için tıklayınız...