Kılıçdaroğlu'ndan iktidara muhtar salvosu: Siyaset kurumu muhtarlara önem vermiyor

Kılıçdaroğlu'ndan iktidara muhtar salvosu: Siyaset kurumu muhtarlara önem vermiyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Etkin ve Demokratik Yerel Yönetimler için Türkiye Muhtarlar Buluşması”na katıldı. Törende konuşma yapan Kılçdaroğlu, muhtarlar üzerinden iktidara tepki göstererek siyaset kurumu muhtarlara önem vermiyor dedi

ÖZLEM KARA / YURT GAZETESİ- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'e gelerek bir dizi programa katıldı. Kılıçdaroğlu son olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Etkin ve Demokratik Yerel Yönetimler için Türkiye Muhtarlar Buluşması”na katıldı. Türkiye Muhtarlar Buluşması adı altında düzenlenen programda, Türkiye’nin 81 ilinden yaklaşık 2 bin muhtar katılım sağladı. 
Kılıçdarıoğlu, yaptığı konuşmada muhtarların siyaset kurumu tarafından önemsenmediğini, CHP iktidara geldiğinde  bu düzeninin değişeceğini ve muhtarlara geniş haklar verileceğini belirtti. 


"İKİNCİ YÜZYILDA HUZURUN OLMASINI İSTİYORUZ"
Türkiye'deki yapının en önemli çarkını muhtarların oluşturduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Gittiğim illerde mutlaka muhtar arkadaşlarla bir toplantı yaparım. Türkiye nin içinde bulunduğu ortamı hepimiz çok iyi biliyoruz. Biz, yeni bir şeyler yapmak zorundayız, kavga etmeden, ayrışmadan ama bir saaat gibi çalışarak ülkemizi inşaa etmek zorundayız. Bazen kolunuzda saat taşırsınız, arka kapağını açtığınızda ordaki mekanizmayı görürüsünüz. Her bir çark, kendi görevini yapar. Eğer o çark iyi çalışmazsa zamanı iyi öğrenemeyiz. Bu çarkın iyi çalışması lazım bu çarkın en önemli halkasını muhtarlar oluştuyor. Çünkü siz seçimle geliyorusunuz. Biz bir  yüzyılı devrdik. 2023 den sonra 2'nci yüzyıla başlayacağız. 2 yüzyıla başlarken, bu ülkede huzurun, demoktasinin,demokrasinin gelişmesinin, kalıkınmasının olmasını istiyoruz. Bütün ülkede huzur olmasını istiyoruz" dedi. 


"SİYASET KURUMU MUHTARLARA DEĞER VERMİYOR"
"Ben size muhtarlala ilgili farklı şeyler anlatacağım. Neler düşünüyoruz, neler yapacağız, bunları anlatacağız.  Muhtarlık kurumu ne kadar değerli, ne kadar önemli sisyaset bu kuruma yeterli desteği ve önemi veriyor mu ? Develeti yönetenler, düşündüğünüz değeri veriyor mu? Sizin adınıza ben söyleyeyeim değeri de önemi de vermiyor. Değeri ve önemi nasıl vereceğiz? Sen muhtarı değerli ve saygın kılmak için ne yapacaksın. 82 kanun tüzük ve 354 maddede muhtar adı geçer. Bir temel muhtarlık kanunu yok. Bir temel muhtarlık kanununa ihtiyacımız var. Görevleri, seçimi nasıl yapılacağına dair  temel bir  muhtarlık kanunun olması lazım. 105 maddeden oluşan muhtarlık temel taslağını hazırladık. Sizin derneklerinize yolladık, bunlara bakın ve bize dönün dedik. Şimdi elimizde muhtalrık temel kanun taslağı var. Seçim olur sizin birleşik oy puslanız yok? Bu muhtarlığa değer verilmediği anlamına gelir. Belediyelerin binaları var dimi muhtarların büyük bir kısmının ya binası yoktur, ya derme çatma bir yerde dururlar. Niçin sizin muhtarlık eviniz yok. Bizim bazı belediyelerimiz tek tip muhtarlık evi yaptı ve teslim etti. Bütçeden söz edildi. Sizin bir bütçeniz yok. Çünkü siyaset kurumu size değer vermiyor. Sizin bir bütçeninizin olması lazım. Fakir bir aile bir sorunla karşılaşıyorsa, o bütçeden o aileye muhtar yardım eder. Bu yüzden sizin bütçenizin olması lazımç  Bütçe aynı zamanda denetim demektir. Biz sadece muhtarlık kurumunu değil belediyeyi de güçlendirmek istiyoruz. Örneğin otopark yerini merkezi yönetim yapmaz, belediye yapar. Gelişimiş ülkelerde bu tür vergileri yerel yönetimler alır. Hem kaynak vermiyorsunuz, hem sorunu çöz diyorsunuz. Biz dersimizi iyi çalışıyoruz. Türkiye'yi birikimle yöneteceğiz. Yanlış yönetim kaynak israfıdır. Siyasete güveni sarasar. Köy tüzel kişilikleri mahalleye dönüştürdüler ama hala köy. Vatandaşın, malına mülkene el koydular onları iade edeceğiz. Sosyal yardımların biz nasıl yapıyoruz? Politikacıyla versen böyle olur fakirleri diziyorsun sıraya TV'leri çağırıyorsun ben fakirlere şunu dağıtacağım diyorsun. Bu insan onuruna aykırıdır. Bu bizim inancımıza da aykırıdır. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Muhtar bunu dağıtırsa bu sorun ortadan kalkacak.Muhtarlık bir kamu görevi olarak sayılmıyor. Kanun öyle öngörüyor. Belediye başkanı muhtarlarla ortak proje yapmaz, yaparsa soruşturma açılır. Kanunun değişmesi lazım 5393 sayılı kanunun 75'nci maddesi değişmesi ve muhtarlığın kamu kurumu sayılması lazım. Türkiye Muhtarlar birliği yok. Resmi olacak bu. Çok parçalı yapınız var. Çok kalabalıksınız ayınız var ancak politik olarak çok ayrıştığınız için politikacılar bu ayrımcılığı kullanıp vaatte bulunup arkasını getirmiyor. Ben sizin oyunuza talip değilim. Ben sizin sorunlarını çözmeye talibim" dedi. 

"DEVLET SOYULACAK ORGAN DEĞİLDİR"
Türkiye'nin adalet ile yönetilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ahlak, bilgi, birikim ile yönetilmesi lazım. Hiçbir devlet bir kişinin iki dudağına teslim edilmez. Dünyada böyle bir örnek yoktur. Devletin organları vardır. Osmanlı’da da liyakat vardı. Padişahlar doğrudur ancak başbakanlık görevini sadrazam yapar.  Bunların tamamı yönetimde liyakati sağlayabilirseniz devleti güzel yönetirsiniz. Bu yektiler muhtara verildiğinde, en çok hükümetin işine yarar.  Her türlü bilgiyi alabileceksiniz. Bu çerçevede olaylara kendi hakkınıza sahip çıkmanınız istiyorum. İkinci bir yüzyıla giriyoruz.  İkinci yüzyılda Türkiye'nin barış ve huzur içinde büyümesi lazım. Karalayarak, kötü örnek olarak değil, akıl erdem, adalet ile devletin yönetilmesi lazım. Devlet soyulacak organ değildir. Siyaset devletin rantını cebine indiren kurum değildir. Hak için, adalet için çalışır. Bundan dolayı sosyal devlet diyoruz. Size ödenek veriliyor. Maaş verilmiyor. Hastalandığınızda ödendiğiniz kesilir. Yurtdışına gidin gelin bakın kesilmiş mi kesilmemiş mi? Size maaş verilmesi lazım. SGK primlerinizin devlet tarafından yatırılması lazım. İcra dairelerinde yağmur gibi belge yağıyor. Bunu tebliğ edin diyorlar. Peki tebliğ ediyorsunuz, karşılığında bir şey alıyor musunuz? Anayasa ne diyor angarya yasaktır bedava iş yapılmaz diyor. Muhtarlığın bütçesi olduğu zaman, hem tebliğ için standart ücret olur. PTT çalışanı bunun için ücret alıyor ancak size vermiyorlar. Bir sabah bir yere baskın düzenlenecek muhtarı alıp gidiyorlar. Muhtar karakolun bekçisi, postanenin nöbetçisi muhtar olmamalıdır" ifadelerini kullandı. 


"HİÇBİR VATANDAŞI BİRBİRİNDEN AYIRMAYACAĞIZ"
Kılıçdaroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti;
"Sizden isteklerim var, genler geldiğinde onlara şunları söyleyin; Torpilden canları yanmış, KPSS'den yüksek almışlar ancak dayısı olmadığı için sözlüden düşük alıp eleniyorlar. Onlara diyin ki Kılıçdaroğlu dedi ki; mülakatı kaldıracağız. Kimin ne hakkıysa hakkını teslim edeceğiz. Çiftçi dosyalarını var, bankalarda kredi aldılar... İlk bir haftada o faizlerin tamamını sileceğiz, anaparayı makul taksitler ile alacağız. Zaten çiftçi bitmiş durumda. Hiçbir vatandaşı diğerinden ayırmayacağız. Tunç Başkanımız çok güzel örnek verdi. İBB başkanı seçildim, en düşük oy çıkan köy muhtarına gittim dedi. Biz böyle çalışmak zorundayız. Yapmazsak toplumu böleriz. Siyaset vatandaşlar arasında ayrım yapmaz. Devlet ayrıdır, siyasi partiler ayrıdır. Siyasi partiler devlet değildir. Etnik kimlik üzerinden siyasete asla izin vermeyiz ve doğru bulmayız. İnanç üzerinden asla siyaset yapmayız, herkesin inancına saygılıyız. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeyiz, bunlara saygı duyarız. Diyeceksiniz ki siz siyaseti nasıl yapacaksınız. Biz siyaseti sosyal kimlikler üzerinden yapıyoruz.
Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün sorunlar akılcı politikalar ile çözülebilir. Ekonomik buhran içindeyiz. Türk Lirası güneş görmüş kar gibi eriyor. Bu karakışı atlatacağız, az kaldı. Bereketli güzel bir Türkiye’ yi birlikte kuracağız. Sözüm sözdür beraber yapacağız. Vatadaşlar ve muhtarlar arasında hiçbir ayrım yapmadan, herkes başımızın üstünde taşıyıp sorunlarımızı çözeceğiz"