Sağ basında Babacan tartışması

Sağ basında Babacan tartışması

Ali Babacan’ın Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programına katılması, iktidar medyasındaki ilk yansımalarını verdi

Bir dönem AKP’nin en önemli isimlerden olan Babacan’ın konuşması, iktidar medyasında birbirinden farklı yorumlara yol açtı. İşte onlardan bazıları:

Star gazetesinde Hatice Kübra, Ali Babacan’ın konuşmasında yeni bir şey olmadığını söyledi: Peki "yeni ne vardı?" derseniz, ekrana çıkmış olmasının dışında hiçbir şey yoktu. Cumhurbaşkanlığı sistemine en başından sıcak bakmadığını belirten Ali Babacan, güçlendirilmiş bir parlamenter sistemden yana. Kuvvetler ayrılığının önemini hatırlatırken siyasi partiler yasasının da mutlaka ama mutlaka değişmesi gerektiğini söyledi. Sanırım Fatih Altaylı'nın en çok hoşuna giden kısım da bu oldu. Neticeye baktığımızda Babacan onu dedi, bunu dedi ama bunlar zaten diğer muhalefet partilerinin de dile getirdiği şeylerdi. Onlardan farklı bir şey söylememiş oldu.
Bütün bunların yanında Ali Babacan iddiasız ama samimiydi.
Yeni bir şey söylemese de beklenenin aksine kendini açık açık ifade etti. Sert çıkışları olmadı ama lafını da çok esirgemedi. Tebessüm ede ede dokundurdu.

Kendi internet sitesinde yazan Fehmi Koru ise Babacan’ın farklı bir üslubu olduğunu belirtti: Ali Babacan dün akşam ekrana farklı bir üslubu taşıdı. ‘Üslup’ derken konuşması sırasında tercih ettiği sözcükler ve onları cümle içerisinde kullanma biçiminden söz etmiyorum. Konuları ele alış tarzı, yeni kurulacak bir partinin liderliğini üstleneceği bilinmesine rağmen ısrarla ‘ortak akıl’ ile hareket edeceklerini vurgulaması, ‘Ben’ yerine ‘Biz’ demeyi tercih etmesi, her soruyu ciddiyetle cevaplaması yeni bir üslup.

Karar gazetesi yazarı Akif Beki ise şu değerlendirmelerde bulundu:
İster inanın ister inanmayın, bu da oldu. Adı lazım değil, komplo ebesi bir gazetenin yazarı, Babacan’ın “CHP’deki rezilliği unutturmak gayesiyle piyasaya sürüldüğü”nü Twitter’dan bildirdi.

Malum, yıllar sonra ilk kez dün akşam Habertürk’te Fatih Altaylı’ya konuşacaktı. Teke Tek’in tanıtımlarında yeni parti çalışmaları ve gündeme dair sorulara cevap vereceği duyuruluyordu.

Bekledi, bekledi de Ali Babacan neden tam da şimdi sessizlik orucunu bozmaya kalktı?

Tesadüf olabilir mi, zamanlamanın manidar olmadığına kim inanır?

İşte sihri nedir diye sorduğunuz anda anahtar sözcüğü fısıldamışsınız gibi oyunun büyüsü bozuluyor, tılsımlı kilit açılıyor.

Fakat formülün tutması için önce, Babacan ve arkadaşlarının, CHP’yle aynı dış mihraktan sevk ve idare edildiğine de inanmalısınız. Ve CHP’nin çok parlak bir gelecek ve büyük umutlar vaat ettiğine...

O kadar büyük umutlar ki bunlar...

İki büzüktaşın çıkardığı bir trol fırtınasından CHP etkilenmesin diye, Babacan’ın parti girişimi feda edilebiliyor.

Dikkatleri dağıtarak suni kriz gündemini değiştirmek için Babacan, ekrana sürülüyor. Siz aksine, gerçek sorunları tartıştırmamak için CHP’nin havanda su dövdüren suni fırtınalarla uğraştırıldığını düşünedurun daha...

Ne paranoyalar pazarlandığını gördüm ama böylesini ilk kez, pes!

ALTAYLI’DAN KADIN SORUSU

Habertürk’teki köşesinde programı değerlendiren Fatih Altaylı, canlı yayın sırasında Babacan’a soramadığı soruyu köşesine taşıdı. Altaylı, Ali Babacan’ın şunları aktardığını belirtti: “Kurduğumuz çalışma gruplarından bir tamamen kadının bu sorunları ile ilgili. Kadın istihdamının genişletilmesi kadın le erkek arasında fırsat eşitliği ve eşit işe eşit ücret uygulaması kesin önceliğimiz. Kadının eğitimde yer alması, yükseköğretimde kadın ağırlığının artması için özel çaba gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Eğitimle kadının evde oturması değil, üretme katılması gerekiyor. Aksi zaten kaynak israfı.”